3 Kasım 2015 Salı

Kübra Nur - Son Çarem - Kitap Yorumu



                                                   

KÜBRA NUR - SON ÇAREM - SON'SUZ DÜŞLER SERİSİ 1




Hiç tanımadığım bir adamı bir sapık gibi takip etmeyi kabul etmiştim. Evet, şimdi de bu saçma
ve nasıl yapacağıma dair tek bir fikrimin bile olmadığı iş için hazırlığımı bitirmek üzereyim. Üstümde
beyaz yazlık bir elbise var. Başıma büyük, hasır şapkamı taktım ve açık sarı saçlarımın
omuzlarımdan dökülmesine izin verdim. Gözümde güneş gözlüklerim ve kolumda çantamla
aynadaki görüntüme baktım. Narin ve zarif görünüyordum. Bu halimle bir ajan olamayacak kadar
süslüydüm. Neyse ki işin temelinde zaten gerçek bir ajan olmamam yatıyordu. Çantamdan
fotoğrafları çıkarıp hedefime, akşamdan beri, milyonuncu defa baktım. Biraz özgüven sağlamak
adına genişçe gülümseyip kendimi görevime hazırladım. "Senin için geliyorum ve sen, bu
şehirde tutunmam için benim son çaremsin!
(Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 350
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Agapi




****


Selamlar! Çok tatlış bir kitapla karşınızdayım. Ve siz sormadan söyleyeyim: kitabı o kadar beğendim ki fangirl noktasına bir adım uzaktayım :D






Kitabın konusunu yukarıda yazdım zaten yazıda da yer yer bahsedeceğim. Kitabı bir arkadaşım aracılığı ile okudum 3 kere tamamen 5 kere de sevdiğim yerleri :D Pembe kapaklı hali çıkar ve imzalı olabilirse diye fuarı bekliyorum :D

Ben çok kitap okurum, yani eline ne gelirse okuyan biriyimdir. Sevdiğim bir kitabı defalarca okurum. Zaten her defasında farklı bir tat alabiliyorsam daha iyidir. Bu kitap için arkadaşım eğlenceli dedi ve ben de hemen listemin başına aldım ve elimden bırakmadan bitirdim!

Şunu söyleyeyim konu çok tanıdık. Klişe derecede. Ajan olmaya zorlanmış kız holding patronuna aşık olur. Bu tipte yazılmış birbirinin aynı 2-3 roman sayabilirim size. İşte bu kitap onlara level atlattırıyor. :D Düşününce konu bilindik, karakterler bilindik. Ne çıkar diyorsunuz. Ama öyle değil. Yazar farkı işte. Bence maharet de bu, herkesin aynı şey olduğunu düşündüğü şeyi tamamen güzel şekilde ortaya çıkarmak.

Mayıs kızımız İstanbul'da işsiz geçirdiği günler sonucunda parkta yanına oturup ona abisini gözetleme işi veren Akın'ın dediklerini yapıyor. Ve Arın'ın kucağına düşüyor! Cidden düşüyor :D Hem de erkekler tuvaletinde :D

Uzun uzun karakterleri ve kitabı anlatmak istemiyorum, benim neden sevdiğimi anlatayım.Son dönemde Goodreads'te 5 puan verdiğim nadir kitaplardan ve istisnasız herkese önerdiğim bir roman oluşunu söylersem belki olayın ciddiyetini çözebilirsiniz :D


*Yazar çok akıcı yazmış. Kitap elden düşmüyor, tekrar okutuyor kendini.

*Arın klasik kitap kahramanlarından değil. Adam aşık olunca evrim geçirmiyor. Neyse o. Benim en sevdiğim şey de bu. Mayıs Arın'ın hayatına dokunuyor. Arın hem değişiyor, hem değişmiyor. Zaten öncesinde de sürükleyeyim edeyim tipi sinirli bir adam değil ama huysuzdu.Huysuzluğu sabit ama Mayıs'ın yanında daha özenli. Bir yerlerde Mayıs'a ne kadar kızarsa kızsın "Şu an ağlıyor olman bile içimi acıtıyor." dediğinde ben bitmiştim zaten. Aşkını ağzından kaçıran adamcıklar çok tatlış değil mi? Plansız, programsız, doğal, içten. Bir de burnunu burnuna sürtmesi! Yerim seni adam! 




*Ve Mayıs Ekiz! Mayıs bir Türk kızı. Bizden, içten. Düşünceleri abes değil, evet biraz farklı ve eksantrik ama sokaktaki insanın da düşünebileceği, hissedebileceği şeyler. Nisan'la olan kavgaları, içinden geçirdikleri falan beni gülmekten öldürdü. Neşesi, yerinde duramaması ve sonunda Arın'ı sevişi beni etkiledi. Böyle bir kankam olsun isterim. Net!

*Kitap çoook komik. Kahkahalar atıyorsunuz. Durduramıyorsunuz. Olayların gidişatı komik, iç sesler komik. Karakterler komik. İnanılmaz eğlenceli bir kitap.

                                   


*Karakterler "Biz bir roman karakteriyiz, sonsuz acı çekmemiz gerek, birbirimizi önce aşağılayıp sonra sevelim" demiyor! Birbirlerini balık surat yapıp, burun sürterek seviyorlar. Sahte ilişkilerini daha eğlenceli yaşıyorlar. Acı arsızlığı yok yani :D Bir de son dönem erotik kitap furyasından çok çok uzak. Yani karakterler seviştikleri için mi seviyor yoksa bunlar gerçek, içten duygular mı diye şüpheye yer yok :D

                                            

*Arın belki kaba gelebilir. Şahsen ben bu kadar odun biriyle baş edemezdim. Ama dediğim gibi, Arın olduğu gibi biri. Bu bir maske değil. Neyse o. Ben olduğu gibi olan insana saygı duyarım. Ki kaldı ki -aptal sarışın şakaları dışında- Arın'ın saygıda kusur ettiğini görmedik. :D

Devam kitabı Wattpad'de, Nisan'ın hikayesi için Tık Bu hikayeyi internette bulunca tepkim:

                                               



                                              


Devamı için kitabın çıkmasını heyecanla bekliyorum!

Yazara da iki çift lafım var: "Hanım hanııııım, bak biz bu kitabı çok sevdik, ellerine sağlık. Devamını çabucak yaz da okuyalım, noooolur!" :D

                                                   


Kısacası insana mutluluk veren güzel kitaplardan vesselam. Okuyun, okutun :D

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder