21 Şubat 2016 Pazar

KGOS: 23.TUR || YORUM: SIKI FIKI | EMMA CHASE




"Son derece sevimli, kahkahalarla okuyacağınız bir hikâye. Eğer Drew'u sevdiyseniz, Matthew'a bayılacaksınız." -K. Bromberg

Sıkı Fıkı, Karmakarışık günlerine geri dönüyor. Fakat bu sefer tavsiyelerde bulunan ve Dee Dee'yle uğraşmak durumunda kalan tabii ki Drew değil, onun en yakın arkadaşı olan Matthew!

Eğer bu hikâyeyi daha önce duyduysanız beni durdurun. Çapkın erkek bir kızla tanışır, ona âşık olur ve tepeden tırnağa değişir.
Epey güzel bir hikâye, değil mi? Ama bizim hikâyemiz değil. Bizimki çok daha renkli.
Dee'yle tanıştığım an Dee'nin özel biri olduğunu biliyordum. O ise benim kendisiyle birlikte olup, sonra da onu hayal kırıklığına uğratacak bir erkek olduğumu düşündü. Aksini ispatlamamsa epey vakit aldı. Ama konu sevişme olduğunda epey ikna edici olduğum söylenebilir.
Bu hikâyenin en güzel yanı sonu değil, o sona nasıl geldiğimiz...



Kitabın Adı: Sıkı Fıkı
Alt Başlık: Tangled Serisi 3
Yazar: Emma Chase
Baskı Tarihi: Şubat 2016
Sayfa Sayısı: 400
Kitabın Türü: Roman, aşk, Edebiyat
Orijinal Adı: Tamed
Çeviri: Deniz Beril Bacaklılar
Dil: Türkçe
Yayınevi: Ephesus Yayınları


Merhabalar! Başlık çok garip geliyor değil mi? :D Ben bu seriye bayılıyorum da. Baktım Gurmeler bunun turunu yapıyor, ben de hazır kitabı sipariş etmişim, hemen kaynak yaptım :D Şaka bir yana Gurmeler'e beni konuk aldıkları için teşekkürler! :) Alıntılar ve turun tamamı için sizi şöyle alayım.


Öncelikle bu serinin die-hard fanıyım. Ben seriyi okuyup bitirip ortalıkta Drew, Matthew diye dolaşırken kimse anlamıyordu. Nasıııııl bekledim çevrilmesini. Kimse benim kadar beklememiştir :D Şimdi herkes Drew'a hayran; ama bayanlar önce ben okusam da o Kate'in :D

Kitap Matthew ve Dee'nin hikayesi. Karakterlerimizin ilk tanışma anına Karmakarışık'ta şahit olmuştuk, onları okumuştuk. Ama her aşk hikayesinde olduğu gibi onların da işi hiç kolay olmamış. Yazar bize bunun kapılarını aralamış. Ben sonunu bildiğim şeyleri severim. Çünkü o sona nasıl geldiklerini bilmek daha zevkli bence, bu hikaye de tam benlik haliyle. Ve eğer ilk iki kitabı okumadıysanız bile -ki bence çok şey kaçırıyorsunuz demektir- bu kitaptan başlayabilirsiniz.

Dee insanların önyargılarını yüzlerine çarpmak için canının istediği gibi davranan, hayatı umursamadığını göstermeye çalışan başarılı bir bilim kadını. Matthew ise klasik çapkınlardan; ama kendini olmadığı biri gibi gösterenlerden değil. Kalbi aşka açık, doğru kadını bekliyor. Sanırım kankası Drew'dan en büyük farkı bu. Matthew aşktan korkmuyor, onu istiyor. Ve Matthew tartışmasız kadınların hayalindeki erkek. Zeki, yakışıklı, kendi başının çaresine bakabilen, kendi bulaşığını yıkayabilen, merhametli ve kararlı bir adam. Dee'nin başına gelebilecek en güzel şey. Dee gibi geçmişindekiler yüzünden korkuları olan birini anlayacak ve onu isteyecek kadar iyi.

İkilimiz tanışıyor, tüm randevu kurallarını yıkarcasına iyi anlaşıyor ve sonra... pufff! Dee uçuveriyor. Dee bir kelebek gibi. Bağlanmak istiyor ama uçmak da istiyor gibi. tutmasan gidecek, az sıksan ölecek gibi. Geçmişinde kötü ilişkileri oldu diye Matthew'dan uzak durmak istiyor. İşte olay orada başlıyor. Matthew pes etmiyor. Hislerini kabullenince gitmek yerine kalmayı tercih ediyor. Kitabın en güzel noktası oydu. Sevginin zorla yüzleşip kalmak olduğunu göstermesiydi. Eh, peki kalmayı seçmesinin sonunda ne mi oluyor? Hmmm, bilmem, sanırım kitabı okumanız gerek. Çünkü hikaye orada da bitmiyor. ;)

Bu kitap da ilk iki kitap gibi, karakterlerin okuyucuyla sohbet edişi gibi yazılmış. Matthew da bize tavsiyeler veriyor. Tabii ki onları da not ediyoruz :D Erkek karakterin bakış açısından yazmayı Emma Chase  kadar iyi başaran yazar bence çok az. Matthew'a abayı yaktığımı görebilirsiniz. Dee'ye ise gıcık oldum. Sürekli kollarından tutup sarsarak "Ya bu çocuk daha ne yapsın kızıııım?" demek istedim. İşte orada Alexandra yetişti. Yemin ediyorum kötü görümce karakter için daha iyi bir adayım yok :D Oh ne güzel laflar soktu Dee'ye :D Çok güldüm, çok eğlendim. Dee'nin Matthew'la olgunlaşmasını sevdim. Mackenzie'yi çok ama çok özlediğimi fark ettim. Matthew'un kalması gereken zamanda kalıp gitmesi gereken zamanda gitmesini sevdim. Drew'u görmeyi sevdim. :D

Yayınevi bir de bizlere bonus vererek serinin novella'sı Holy Frigging Matrimony'yi kitabın sonuna eklemiş! Çok ama çok hoş olmuş. Yayınevi demişken. Bu çeviriden bahsetmeden yorumu kapatamam. En başarılı bulduğum çevirilerden bir tanesi. Tüm seriyi orjinal dilde defalarca okumuş bir çevirmen olarak çok beğeniyorum çevirileri. Hele o çeviri notlarına bayılıyorum! Yani çevirmeni Deniz Beril Bacaklılar'ı ayrıca tebrik ediyorum. Ayrıca kitap hatasız halde. Ki bence bu çok önemli, bu özenli çalışmada emeği geçen herkese teşekkürler :)

Ve son olarak: okuyun, okutturun! Herkesi bebeklerim Drew ve Matthew ile tanıştırın :D


1 yorum:

  1. Canım yorumunu çok beğendim :) . Matthew!!!!! Kendisi okuduğum en harika erkek karakterlerden biri. *-* *-* Ben aksine Dee'yi de çok sevdim. Ben ekstra bölümün kitabın novellası olduğunu bilmiyordum. Ama o kısımları sevmedim ben. Sebep malum anlatıcı. Kendisinden hiç haz etmedim 3 kitap boyunca. Millet ona ayılıp bayılırken ben her kitapta kendisinden daha çok nefret ettim. Hatta nefretimi bütün Vikitap kullanıcıları -özellikle Berfin- çok iyi bilir. 2. kitapta yaptığı ahlaksızlık hala aklıma geldikçe kudurtur beni.

    YanıtlaSil